Please use this identifier to cite or link to this item: https://hdl.handle.net/20.500.13091/5469
Title: Sinemada Mekanın Anlama Katkısı; Yol Ayrımı Filmi Örenği
Authors: Uslugil, Hayriye Elif
Keywords: Sinemada Mekan
Yol Ayrımı
Film
Publisher: Serüven Yayınevi
Abstract: Mimarlık, imar etme ve tasarlama işidir. İnsanlığın dünya üzerinde varoluşunda bu yana mimarlık işi süregelmektedir. Mimarlık, Türk Dil Kurumunu tanımına göre ‘Belirli ölçü ve kurallara göre yapılar yapma sanatı’ dır. Hasol (2016) şöyle demektedir; insanların yaşamasını kolaylaştırmak ve barınma, dinlenme çalışma, eğlenme gibi eylemlerin sürdürülebilmelerini sağlamak üzere gerekli mekânları, işlevsel gereksinimleri ekonomik ve teknik olanaklarla bağdaştırarak estetik yaratıcılıkla tasarlama ve inşa etme sanat ve bilimi; yapı ve mekân tasarımı, kısaca yapı eyleminin sanata dönüşmesi, yapı sanatıdır (Hasol, 2016). Mimarlık hayatımızın her alanında, davranışlarımızı ve ruhsal durumumuzu etkiler (Roth, 2000). Sinema ise Lumier kardeşlerin 23 Mart 1895 günü belirli bir topluluğa yaptıkları gösterim ile hayat bulmuş ve kısa zamanda kitleleri etkisi altına almıştır. İlk yıllarda diğer gösteri sanatlarının gölgesinde küçük çadırlarda, publarda, gece kulüplerinde, ilk gösterimi yapılan sinema (hareketli görüntü) on yıl gibi kısa bir sürede bütün dünyaya yayılmıştır (Kıraç, 2012). Günümüzde büyük kitleleri etkileyen önemli bir sanat dalı haline gelmiştir. Sinema, herhangi bir hareketi düzenli aralıklarla parçalara bölerek bunların resimlerini belirleme ve sonra bunları gösterici yardımıyla karanlık bir yerde, bir perde üzerinde yansıtarak hareketi yeniden oluşturma işidir (Tdk, 2015). Sinema; Metz’in düşüncesine göre, psikoloji ve bilgi felsefesi gibi alanlarda ortaya pek çok sorunun çıkmasına yol açmış yeni bir gerçeklikken, Alain Badiou da sinemanın çok özel anlamda bir yedinci sanat olduğunu, diğer altı sanatla aynı düzlemde onlara eklenmediğini, onları ima ettiğini, diğer sanatların artı biri olduğunu söylemektedir. (Metz, 2012). Sinema, resim, heykel, mimari, dans, şiir ve müzik ile iç içedir. Ancak sinema ve mimarlığın ilişkisi diğerlerinden farklıdır. İnsanlık tarihi ile aynı yaşta olan mimarlık işinin, henüz yaklaşık 200 yıllık geçmişe sahip genç sanat, sinema ile birçok ortak yanı bulunmaktadır. Mimarlık her sinema filminde başroldedir. Sinema mekân olmadan düşünülemez. Çünkü insan anne rahmine düştüğü andan itibaren mekân içindedir ve ölüme kadar bu devam eder. İnsanın zihni, hayalleri mekân olmayan bir an düşlemeye olanaklı değildir. Sinema filmlerinde gördüğümüz her kare bir mekân ile var olmaktadır. İnsan, zaman ve mekân; mimarlık ve sinemanın ortak paydalarıdır (Yaşartürk, 2013). Sinemanın gayesi bir hikâye anlatmaktır. Bu aktarımda görsel ve işitsel bütün olanaklar kullanılmaktadır. Her filmde yönetmenler yaratmak istedikleri duygu doğrultusunda mekânlarını üretmişlerdir. Çünkü her yönetmen filminde yeni bir dünya kurar ve tasvir etmek istediği şekilde mekânı düzenler (UZUNALİ, 2015). Yaratılan bu dünya bize hikâyeyle birlikte bir şeyler anlatır. Sahnede gördüğümüz oyuncu, kostüm, saç, makyaj ve mekân bir bağlam oluşturur ve bu bağlam hikâyenin en önemli yardımcısıdır. Hikâyede mekânın önemini anlamak için sinema filmlerini bilinçli bir gözle izlemek daha faydalı olacaktır. Perdede gördüğümüz hiçbir öge tesadüfen orada değildir. Her şey bilinçli olarak tercih edilmiş ve oraya konulmuştur. Bu çalışmanın amacı bir filmde mekânların hikâyeye olan katkısını analiz etmektir. Ele alınmak istenen film Yavuz Turgul’un yazıp, yönettiği Yol Ayrımı filmi olmuştur. Yavuz Turgul 1976 yılından beri Türk sinemasına emek vermiştir. Önceleri senaryolar yazmış daha sonra yönetmen koltuğunda oturmuştur. Yavuz Turgul’un tercih edilmesinin en önemli sebebi mekânları aktarma biçimi olmuştur. Yavuz Turgul’un yönetmenliğini üstlendiği filmlerde dikkat çeken uzun plan sekanslardır. Bu da demek oluyor ki; bir sahne başlar ve kamera hiç çekim yapmadan sahnenin sonuna kadar devam eder. Bir mekâna girerken yönetmen çoğunlukla kameranın oyuncuyu takip etmesini istemiştir. Bütün bu hareketler mekânın izleyici tarafından etraflıca anlaşılmasını sağlamaktadır. Mekânın detaylı algılanması, mekânın önemsenmesi, mekânın hikâyeye katkısını artırmaktadır. Bütün bu sebepler ışığında Yol Ayrımı filminin mekânları hikâye ile paralel olarak ele alınmıştır.
URI: https://hdl.handle.net/20.500.13091/5469
Appears in Collections:Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Koleksiyonu

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
1b533545-2528-4f45-b86a-327da799a9df.pdf11.95 MBAdobe PDFView/Open
Show full item record



CORE Recommender

Page view(s)

50
checked on Jul 15, 2024

Download(s)

16
checked on Jul 15, 2024

Google ScholarTM

Check





Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.